YÜKLENİYOR

Kargart 2013 / Ben Ölümü Eskittim, Geliyorum

 

"Ben ölümü eskittim, geliyorum" sadece bir ilhan berk dizesi, değilidir. Bilindiği üzere kolaj geniş bir malzeme yelpazesinde üretime açık plastik bir alandır. Buradan hareketle; kolaj bireysel direniş ve arkeolojik kazı alanıdır. Katmanlaşmayı, kazınmayı, deformasyonu sever. Büyük bir coğrafya'dır: sınırları belli değildir. Coğrafya'ya müdahaledir aynı zamanda. Her şey öznesi olabilir kolajın. Tüketimin artıkları - ki severiz- malzemesi olmuştur her dem kolajın. Selüloz tarlalarının biçer döveridir beri yandan. Çöplük alanlarının geri dönüşüm ayrıştırıcısıdır. Sahaflar, tozlu raflar, yer tezgahları, bit pazarları ...arka bahçesidir kolajın. Kolaj bir Flaneur'dür. Göçebedir: sokağın serserisi, sıcak köşe ev kedisidir aynı zamanda. Punk'ı bilir, fanzinleri, poetika'yı sever. Plastikleşir; plastiktir, doğa'ya meydan okur. Günceldir: köklerini ; cansuyu Dadaistlerden, Sürrealistlerden, Sitüasyonistlerden, '68 baharından besler. Avangard'tır; Neo-Avangard'tır, harc-ı alemdir, Post-Modern'dir, alternatif Tarihçi'dir : bunların hepsi ve hiç biridir.. : kolaj, her daim güncel bir eylemdir. ***Kolaj sanatı son yıllarda çok konuşulur, üretilir, paylaşılır oldu. Üstüne farklı farklı beslenim alanlarından sözler üretildi. Bu bahis ile Defter Kazıyıcılar Kooperatifi olarak 23 mart 2013 tarihinde yapacağımız kolektif sergi "ben ölümü eskittim, geliyorum"  ile; Türkiye'de üretilen çağcıl collage sanatına assemblage'dan digital collage 'a , photomontage'dan détournement'e , collaboration'dan kolaj-metin'e uzanan bir çerçevede güzel İstanbul'un iki yakasını bir araya getirerek gündeme taşımayı, daha sonraki süreçte uluslararası katılımcıların da dahil olacağı bir başka serginin muştulayıcısı olmayı amaçlıyor.Sergimizin oyun alanı KargART, koordinatörlüğünü Defter Kazıyıcılar Kooperatifi üstleniyor.

Sergi Duyuru Metni: Ali Mete Sancaktaroğlu, Defter Kazıyıcılar Kooperatifi 

 

----------------------------------------

 

...ve insanoğlu baştan çıktı

Küçük boyutlu, pürüzsüz nesnelere dokunma isteğinin kaçınılmazlığıyla, insanoğlu şeffaf kutuya elini daldırdı...

Başlangıçta kusursuz katmanlardan oluşan tuhaf baklagil kolajı, ilk parmak ucunun dokunuşuyla kusurlulaştı.

Her yeni dokunuşla, mercimekler öngörülemez yeni pozisyonlar edindi. Yerler değişti, ilişkiler değişti.

Baklagil için kaos zamanıydı...

 

Dilara Tekin